Hâtırı nefs - Hâtırı şeytan arasındaki fark { Hâtırı Hakk i - Hâtırı nefs arasındaki fark
Hâtır‐ı Hakk’a, Hâtır‐ı kalb ile hâtır‐ı melek dâhildir. Hâtır‐ı nefs, hâtır‐ı şeytana dâhil değildir. Aralarında biraz fark vardır.
Hâtır‐ı kalb ve hâtır‐ı melek Aziz ve celîl olan Allah Teâlâ’nın izniyledir. Bu ikisi günah işlemeyen, Allah Teâlâ’nın kendilerine emrettiği şeyi yapan ve O’na karşı gelmeyen iki melektir “Saf hâtır‐ı Hakk” ilhamla olur. İlhamı da sahihtir. Gelen ilhama akıl, nefs, şeytan, kalp ve melek itiraz edemez ve reddedemez. Bazen bu ilham gaybet hâlinde iken gelir. O zaman daha net bir şekilde hissedilir ve zevk hâline daha yakın olur
Bundaki sır ve incelik, Hakkânî havâtırın ilm‐i ledünnî olmasıdır. Yani ilham gerçekte hâtır değildir, Allah Teâlâ’nın ruhlara “elest bezmi”nde “Ben sizin Rabbınız değil miyim” diye hitap ettiği ve “Allah, Âdem’e bütün isimleri öğretti...” âyetinin işaret ettiği ezelî ilimdir. Ruhlar da bunu böyle öğrendi. Ruhlar, ilm‐i ledünnîyi şu anda da öğrenebilecek du‐ rumdadırlar. Ancak bu ilim, bazen vücut ve varlık karanlığı ile örtülür. Seyyâr, vücuttan uzaklaşıp gâib olup temizlendiği zaman ledünnî ilim veya onun hüküm ve hikmetlerinden bir hikmet ortaya çıkar. Bu ilim ilhamdır
Seyyâr daha sonra beraberinde bu ilim ve ilham oldu‐ ğu halde tekrar vücuduna döner. Artık bu vü‐ cut, toz ve kirden görünmez hâle gelen bir tah‐ tadaki tozların silinmesiyle yeniden yazının okunur hale gelmesine benzemektedir.
Velilerin ruhlarının nebilerin ruhlarından istifade edişleri gibi tâbi olan ruhlar şerefli ruh‐lardan bilgi alırlar. Bu bilgi alışverişi şu anda da devam etmektedir. Fakat bu şehadet âleminde değil gayb âlemindedir. Seyyâr varlığın‐ dan gâib olunca bunu tadar ve hisseder. İlham, bazen huzur hâlinde de vaki olur. Fakat bu tip ilham önceki şekilden, gaybet hâlinde iken vaki olan ilhamdan daha kapalı ve gizlidir. Bununla beraber, içteki olan şeyler yani nefis, ruh ve şeytan ona itiraz edemez, organlar ona teslim olur, nefisler boyun eğer, gönüller onunla ferahlar ve kalpler tatmin olur.
Nefsin istememesine rağmen Hâtır‐ı Melek sürekli olarak iyi ve yararlı olan şeyleri teşvik eder. Ancak nefis tezkiye olup arındığı zaman hatırların farkları kendisine gizli kalmaz, (hâtır‐ı melek midir, hâtır‐ı şeytan mıdır bunu ayırt eder). Hâtırı Kalp, Hâtırı melek gibidir. Ancak kalp melekden şu özelliklerle ayrılır: Şehvette, şevkte, haninde, tayşte, tayarânda, insıbabda, rağbette muhabbette, aşkda, valeh, cünûn ve Hakk’da cünûn’da.Müminlerin meleklerden üstün oluşunun sebebi de buradadır.
Hâtır‐ı nefs, rahat ve istirahat sonucunu meydana getiren bir hatırdır. Temizlense, arınsa ve teslim olsa bile durum değişmez. Ancak temizlendiği zaman istirahatını ibadet sınıflarında ve hayır işlerinde yapar, rahatını bu gibi yerlerde arar ve bulur. Habis ve pis olduğu zaman ise kötülüğü emreder. Temizlendikten sonra hâtır‐ı nefs yine iyi olur. Bunun da alâmeti kendisinden emin olduğu halde kalbin rahatlık, ferahlık ve tatmin bulmasıdır. Tezkiye edilmeyip temizlenmediği zaman ise hâtır kötü olur. Bunun da alâmeti kalbin elem, ruhun da bir sıkıntı, organlarında bir sızlama nefsde bir korku bulunmasıdır.
Muhakkak nefis, iğne veya yumurta çalan çocuğun korkusundan suçu in‐ kâr etmesi gibi korkaktır, inkârcıdır. Böyle bir nefse sahip olan kimse iki cihanın ve içinde var olan şeylerin kendisine itiraz ettiğini hisseder. Hâtır‐ı şeytan, bazen ibadet şekillerinde, hayırlı iş çeşitlerinde, kuvvet ve keramet arzusunda olur.
Bu durum, kişi gerçekten ihlâs sahibi oluncaya kadar devam eder. Kişi ihlâs sahi‐ bi olunca, bu hâl ondan ayrılır ve artık o şahsa tamah etmez. Hâlbuki şeytan, nefsin hatırına muvafakat eder. Eğer hatır kötü ise teşvik eder ve ona hâkim olur. Kötüyü iyi olarak gösterir, hâtır‐ı şeytan, hâtır‐ı nefisten daha zordur. Çünkü nefsin hatırı bir tek hüner ve oyundur. Şeytanın ki ise pek çok hünerler ve oyunlardır. Nefis çocuk gibidir. Düşmanı olan şeytan ona bir şeyi musallat kılar, nefs de küçüklüğü ve önemsizliği sebebiyle onu tasdik eder. Çünkü şeytan tuzak ve hileler konusunda mahir ve ustadır. İhlâs kapısı hariç her yol ve kapıdan insana ulaşabilir. Ey sevgili, ihlâslı ol! Eğer ihlâs üzere isen ke‐ sinlikle kendini ihlâs makamında görmemelisin. Çünkü bu da ihlâsın için bir kusurdur. Eğer böyle olursan şeytan iç dünyana girer.
HAVÂTIR (DÜŞÜNCE VE İLHAMLAR )
Reviewed by Elhamdülillah
on
Salı, Temmuz 18, 2023
Rating:
Bu Güzel Paylaşım İçin Teşekkurler
YanıtlaSil